24 Mayıs 2017 Çarşamba

BELKİ DE HASRET ...

        
        Çok sonra bulursun kendini, belki de üzgün, kronik hastalıklara yakalanmış bir şekilde... Çoğu zaman yalnızlığın patlamasını yaşarsın, kalabalıklara karışmak hatta hiç bilmediğin insanlar arasından kaybolmak istersin. Oysa bunları yaparken kendini kontrol etmesini bilmelisin... Arayışın bir umut, bir beklenti üzerine hatta bir eğlence de olabilir.  Düşünmelisin ama düşüncelerin seni üzmesine izin vermemelisin. Gittiğin yerde ruhunu yakalayıp, uzun bir günün sonunda mutlulukla anlaşma yapmalısın... Kim için üzüldüğünün hiç önemi yok, biliyorum hatta biliyorsun, beyninin içinde seni rahatsız eden bir şeyler var ve her defasında seni zorlayan, bağımsızlığını ilan eden hücrelerin varlığından haberdarsın ama kontrol etmekte biraz tembellik yapıyorsun. Fazla uzaklaşmamalısın çünkü seni senden başka bilen yok . ben en fazla dinlerim seni , çünkü sen kendini benden daha iyi tanıyorsun... Ve bir gecenin son demlerine doğru yaklaştığımızda biraz durgun olmuş hatta mayışmış olabilirsin.  Pes etmenin tezgah kurduğu vakitlerden, aradığın her şeyin bu dünya da uçup gittiğini sandığın vakitlerden söz ediyorum ... Hatta her şeyin anlamını yitirmiş, mutluluğun senden kaçtığından bahsediyorum... (1. BÖLÜM)